SPOR SADECE SPOR DEĞİLDİR

HAKAN YİĞİT

SPOR SADECE SPOR DEĞİLDİR

Sakin sovenist lik yaptigimi düsünmeyin ama Cumhuriyet tarihin en karanlik ve zor zamanlarinin yasandigi bu günlerde Izmir de dogdugum ve burada yasadigim için gurur duyuyorum. Izmir tüm bu karanlik içinde ülkenin isil, isil parlayan aydinlik yüzü olmaya devam edecektir. Uzun yillardir iktidar partileri ile bulusamayan yerel yönetimlerimizin çaresizlikler içinde yapmaya çalistigi hizmetleri takdir etmekle birlikte maalesef bu yapilanlarin yeterli olamadigini düsünüyorum. Tarihimiz boyunca birçok alanda öncülük yapmis olan Izmir' in siyasi çekismelerden ve engellemelerden dolayi, sporunda kendi payina düsen itilmislikten payini fazlasiyla aldigini görüyoruz. Yillar boyunca tarihe mal olmus, ülkemize önemli basarilar kazandirmis kulüplerimiz nasil oldu da bu yolda mum gibi eriyip söndüler. Nasil oldu da nüfusunun önemli bir kismi balkan göçmenlerinden olusan, spora yatkin fizikli gençlerinin bir maden misali islenmeyi beklerken ne oldu da bu günlere geldik. Merak ediyorum, daha ne kadar mazimizle avunacagiz. Çevremde bu spor yoksulluguna isyan eden onca insan varken, her gün uykularima giren bu çaresizlikten çikis yolunu bize kim gösterecek?
Bu sehir de sporun kalkinmasi için liderlik edebilecek, seminerler, paneller, kurslar verecek, uyuyan potansiyelimizi tekrar uyandirabilecek, tarihe geçecek, heykeli dikilecek bir adam yok mu? Inanin tek ihtiyacimiz olan sey idealizm. Bu sehrin uyuyan bir dev oldugunu görmemek için kör olmak gerekir. Bir dolu bos sayfa tarihin yazilmasi için beklerken, Türkiye' nin aydinlik yüzünün de karanliga gömülmesi için komplo teorileri üretilirken, Cumhuriyetin ve Atatürk çü düsüncenin selametinin spor ve sanat ile olacaginin, saglikli beyinlerin örümcek aglari ile örülmesinin önüne ancak bu sekilde geçilebileceginin yilmaz savunucusu olmaya devam edecegim. Ne zamanki Altay' lar, Karsiyaka' lar, Göztepe'ler, Çayirlibahçe' ler, Altinordu' lar, Urlagençlik' ler, Ödemis' ler, Yesilova' lar ve daha niceleri tarih sayfalarinda yeni kahramanlik öyküleri yazmaya baslayacaklar iste o zaman raki sofralarinda memleketi kurtarmak yerine Izmir' in kavaklarini söyleyecegiz haykira, haykira. Spora sadece spor gözüyle bakanlar çok yanilirlar. Hem de öyle bir yanilirlar ki gerçegi anladiklarinda Cumhuriyet ve onu var eden Atatürk' çü düsünce ile birlikte kendimizi denize dökülmüs buluruz.
Su anda Izmir mirasini yiyor. Makas öylesine çabuk kapaniyor ki sogukkanliligimizi yitirmis durumdayiz. Bunu görüyoruz fakat kendimize bile itiraf edemiyoruz. Karabasanlar la dolu kan ter içinde bir uykudayiz. Tek ihtiyacimiz sadece dürtülmeyi bekleyen idealist egitimci ve sporcu ordusunu derin uykusundan uyandiracak, kimseye kulak asmadan, kimseden bir sey beklemeden sadece dogrulari yapabilecek o heykeli dikilecek adam. Çünkü bu is sadece spor isi degil. Bu yazida sadece spor yazisi degil. Gelecegimizi sadece yükselen binalarla insa edemeyiz. Genç saglikli vücutlara, beyinlere yatirim yapmali onlari egitmeliyiz. Bir eli yagda, bir eli balda yasayan insanlarimizin da artik ellerini tasin altina sokma zamani gelmistir. Çocuklarimizin okul notlari disinda diger alanlarda gösterdikleri basarilarla da övünmenin, coskuyla kutlanacak 19 mayis, 23 nisan bayramlarinin zamani gelmistir. Umarim bu günden sonra sporu sadece spor olarak görmekten vazgeçer, bir yasam biçimi olarak kabul etmeye baslariz. Çünkü spor içinde kötülügü, yobazligi, karanligi barindirmaz. Saglikli beyinler kolay kandirilmazlar. Bu potansiyel bizde fazlasiyla var. Tek ihtiyacimiz heykeli dikilecek bir adam.

HAKAN YİĞİT Diğer Yazıları