Site En Üstü 728x90 - 970x90 (bball)

Orhan Güler: TB2L için kurduğumuz takımı dağıtmadık

Yalova Group Belediyespor Başantrenörü Orhan Güler, TBF'nin sorularını yanıtladı.

Orhan Güler: TB2L için kurduğumuz takımı dağıtmadık

-Yalova Group Belediye ile sezona hazırlanma ve kadronuzu derleme sürecinizi sizden dinleyebilir miyiz?
Orhan Güler: Yalova Group Belediyespor, TB2L’de mücadele veren bir takımdı. Federasyonun uygun görmesi ile bu sezon başında TBL ekibi haline geldik. Bir üst lige çıkışımız gerçekleşmeden evvel, kadromuzu TB2L’de oynamak üzere kurmuştuk. Daha sonra bu takımı dağıtmak istemedik. Sadece bir yabancı oyuncumuzu değiştirdik ki yaptığımız değişikliğe rağmen yabancı noktasında hala istediğimiz katkıya sahip olduğumuzu söyleyemeyeceğim. Pota altında çok hücum ribaundu veriyoruz. İlk aldığımız uzundan istediğimiz verimi bulamayınca gözlerimizi bu hafta takıma dâhil olacak ikinci uzun oyuncumuza çevirdik, umarım o bize yeterli desteği verir. Sezona hazırlanmak için de fazla vaktimiz olmadı, ilk resmi maçlarımız olan Federasyon Kupası grup maçlarında arzu ettiğimiz performansı sergileyemedik. Öncesinde dört haftalık bir antrenman dönemimiz oldu ve haliyle bu kadar kısa bir sürede TB2L için kurulmuş takımı TBL’ye hazırlamak kolay değildi. Oyuncuların birbirini tanıma ve birbirine alışma süreci zaten belli bir vakit alır. Üzerine bir de hücum ve savunma sistemlerinin iyice öğrenilmesi ve doğru uygulanması için ayrıca zamana ihtiyacımız var. Tabii her yeni takım bu tip handikaplar yaşar, biz de yaşıyoruz. 

“Sadece Basketbol Bilgisi İle Takım Yönetilmez”

-Oyuncuların gerek sahada gerek saha dışında neler düşündüğünü, bir sonraki hamlelerinin ne olacağını tahmin etme noktasında eski bir oyuncu olmanızın size yardımcı olduğunu söyleyebilir miyiz?

Orhan Güler: Tabii, bunun avantajını yaşamıyorum desem yalan olur. Oyuncuların vücut dilini okumak benim için doğal bir süreç halinde işliyor. Bazı oyuncular çekingendir, bazısı telaşlı, bazısı fazla cesur… Hepsinin farklı dünyaları vardır ve antrenör olmak bu dünyaların ayrı ayrı farkında olarak titizlikle hareket etmeyi gerektirir. Ben de birçok duyguyu bazen art arda, bazen iç içe yaşadığım oyunculuk dönemimi hatırlayarak bütün sporcuları anlamaya çalışıyorum. Antrenörlüğün önemli bir bölümü ağabeyliktir. Sadece basketbol bilgisi ile takım yönetilmez… Ben oyuncularıma her zaman mümkün olduğunca hata yapma şansı vermeye çalışıyorum. Hata yapan oyuncunun en çabuk şekilde bunu fark edip düzelteceğine inanıyorum…

“İstediğim Kadar Uzun Zaman Basketbol Oynayamadım”

-Özel yeteneğe sahip bir oyuncu olduğunuzu herkes kabul etmiştir. Siz, geride bıraktığınız oyunculuk döneminizi nasıl anlatırsınız?

Orhan Güler: Ben istediğim kadar uzun zaman basketbol oynayamadım. On sekiz, on dokuz, yirmi yaşlarında birden bire çok az insanın eline geçebilecek fırsatlar yakaladım ve bulduğum şansları çok iyi değerlendirdim. O dönem inanılmaz rakamlarla, transfer teklifleri ile karşılaştım ve sonrasında bocaladım. Bahsettiğim zamanlarda her şey bugün olduğu gibi net değildi, bana akıl verecek tecrübeli insanlara ihtiyaç duymuş olduğumu sonradan anladım. Çok gençtim, doğru kararlar veremedim. Bir takım gerçekleri gençlere anlatacak insanlara ihtiyaç var... Çok inişli çıkışlı bir hayat yaşadım, hatalar da yaptım. Yaptığım bütün yanlışları oyuncularıma hiçbir noktayı atlamadan tek tek anlatıyorum. Kesinlikle onları yapmasınlar diye. Benim çektiğim sıkıntıları çekmelerini istemiyorum. 

-Antrenörlüğü de bu yüzden seçmiş olabilir misiniz? 
Orhan Güler: Az önce de söz ettiğim gibi, istediğim kadar basketbol oynayamadım ve antrenörlüğü seçmemin en önemli sebebi bu oldu. 21 yaşındaydım, önüme astronomik rakamlar içeren sözleşmeler getirdiler. Ben o dönemi doğru yönetemedim ve oyunculuğumu istediğim gibi devam ettiremedim. Bu yüzden bugün yirmili yaşlarda sporcuların hata yapma şansı olsun istiyorum. Benim yanlışlarım oyunculuk kariyerime mal oldu, onların yanlışları kendilerini daha iyi yerlere taşımalarına meydan versin istiyorum. 

-Antrenörlüğe yönelme sürecinizi dinleyebilir miyiz?
Orhan Güler: Yedi yaşımdan beri içimde çok büyük bir basketbol sevgisi var. Belli bir yaşa kadar profesyonel anlamda sahada kaldıktan sonra sakatlıkların da olumsuz etkisi ile oynamayı bıraktım ve antrenörlük dönemim başladı. Oynamam gereken o kadar çok maç vardı ki, içimde kalmıştı inan sahaya çıkmaya devam etmek. Oyunculukta yapamadıklarımı antrenörlükte hedef olarak belirledim.

-Hedeflerinizi gerçekleştirme yolunda ne tarz bir duruş belirlediniz?
Orhan Güler: O kadar büyük antrenörler ile çalıştım ki, hepsinin ayrı ayrı kuvvetli yönlerini gözlemleme şansım oldu. Aydın Örs, Erman Kunter… Onların her birinden öğrendiklerimi sahip olduğum özellikler ile birleştirip kendi duruşumu oluşturduğuma inanıyorum.

-Oyuncularınız ile diyaloğunuz nasıldır? 
Orhan Güler: Oyuncularımla arkadaşça bir diyalogdan, saygıdan, sevgiden yanayım. Tabii bunun da dozu bellidir; eğer bir takım şeylerin disiplinsizlik boyutuna vardığını hissedersem tavrımı değiştiririm. İlk etapta her zaman oyuncuya bir ağabeyi olarak yaklaşmayı tercih ederim. Koçluğun gerektirdiği sertliğe de sahip olduğumu eklemem lazım, işin o boyutu da var. Yine de bazı şeyleri oyunculara önce sevdirmekten yana olduğumun altını çizeyim. Saygı, sevgi, disiplin, takım olma… Bunların iç içe geçmiş olması gerekiyor. Yaptığımız spor, bireysel bir spor değil; takım sporu. İşin içinde on beş tane farklı dünya var, az önce de bahsettim. İdare etmek çok kolay değil. Otoritenin sarsılmaması lazım, ama oyuncuların sıkılmaması da gerekiyor. O dengeyi iyi kurup sporcuları pozitif anlamda harekete geçirecek hamleler yapmak şart…

-Kadronuzu TB2L için kurmuş olduğunuzu söylediniz. Federasyon Kupası grup maçlarında, TBL sezonunda mücadele edeceğiniz takımlara karşı ekibinizi nasıl buldunuz?
Orhan Güler: Bu takım benim takımım, sahadakiler benim oyuncularım ve ben hepsinden memnunum. Kolay bir iş değil, TBL’de çok yüksek bütçeli takımlara karşı mücadele vereceğiz. Mütevazı bir kadro ile işin içine girdiğimiz aşikâr. Takviyelere ihtiyaç duyduğumuzu gördük Antalya’daki maçlarda. Yine de benim şu pozisyona destek için çok acil bir ihtiyacım var ya da takımımın şu noktasında işler yürümüyor dediğim bir durum yok… Lig maçları ilerledikçe onların neticelerine ve hedeflerimize bağlı olarak da bazı kararlar alabilirim… Federasyon Kupası grup maçları, eksiklerimizi ve geliştirmemiz gereken yönlerimizi görmemiz açısından önemliydi…

“Sağlam Adımlarla Hedefe Yürümek Gerekir”

-Hedeften söz etmişken, Yalova Group Belediye’nin sezonu nasıl tamamlamak istediğini de sormak isterim… 

Orhan Güler: Bizim hedefimiz, TBL’deki ilk senemizde ligde kalmak. Gerçekçi olmak gerekiyor; her türlü faktörü göz önünde bulundurmak lazım. Yalova Group Belediye öncelikle Türkiye Basketbol Ligi’nde kalıcı olmak, uzun vadede de Süper Lig için iddialı bir kadro haline gelmek istiyor. Tabii hedeflerin zamanlamaları çok önemlidir. Hedeflere sağlam adımlarla yürümek gerekir. 

-Son olarak ilk lig maçınızı oynamadan önce Antalya’da gerçekleşen Federasyon Kupası müsabakalarının ekibiniz adına ne derece besleyici olduğunu soracağım…
Orhan Güler: Federasyon Kupası maçlarına pek hazır halde olmadan çıktık. Grubumuzda aşağı yukarı denk mücadeleler oldu ama biz yer yer zorlandık. Zaten eksik geldik, ikinci yabancı uzunumuzun aramızda olmayışı ve Aubrey Coleman’ın ayağında bir sıkıntı oluşu rahat hareket etmemizi engelledi. Gönül isterdi ki finallere kalalım, ama olmadı. Her maç neredeyse on beş, on altı hücum ribaundu verdik, bu çok ciddi bir sıkıntıydı.  Neticede bizim için lige hazırlanmak adına çok önemli bir hafta geçmiş oldu. Sistem oturtmak kolay bir şey değil. Daha fazla beraber antrenman yapmaya ve beraber maç oynamaya ihtiyacımız var.  

Röportaj: Şansın Tokyay
Fotoğraf: Ahmet Tokyay




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER TÜRKİYE BASKETBOL LİGİ HABERLERİ
Detay Sağ 1 - 300x300 (google)
Köşe Yazarları
Çok Okunan Haberler
Detay Sağ 2 erboy  - 300x250