Site En Üstü 728x90 - 970x90 (bball)

18-05-2015 GENEL

Arıboğan: Kararların her aşamasında kulüpler olacak

Türkiye Basketbol Federasyonu'nun 27 Mayıs Çarşamba günü yapılacak olağanüstü genel kurulunda başkanlığa aday olan Lutfi Arıboğan, Türk basketbolunun kan değişimine, zihniyet devrimine ihtiyacı olduğunu söyledi.

Arıboğan: Kararların her aşamasında kulüpler olacak

Arıboğan,  yaptığı açıklamada, basketbol camiasının ilgisine tepkisiz kalmayarak başkanlığa aday olduğunu ifade etti.

Türk basketbolunda bir değişime ihtiyaç duyulduğunu, kulüplerin de bu yönde bir beklenti içinde olduklarını anlatan Lutfi Arıboğan,  "Azımsanmayacak oranda kulübümüz sistemin dışında kaldıklarını düşünüyorlar. Bir spor adamı olarak, basketbol gibi bir branşın 3-5 kişi tarafından kendilerine ait hale getirilmesi, gerçek sahibi olan kulüplerimizden uzaklaşılması, kulüplerin gerçek değerlerini kaybetmiş olmaları benim bu kararı vermemde etkin oldu" diye konuştu.

FIBA Avrupa Başkanı Turgay Demirel'in 23 yıllık görev süresinin ardından TBF Başkanlığı'ndan ayrıldığını hatırlatan Arıboğan, şunları kaydetti:
"Uzun süredir yapılmış değerli bir hizmet ve yönetim var. Bundan sonrasında bir kan değişimine, bir zihniyet devrimine ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Bunu da gerçekleştirecek olanların bizler olduğunu düşünüyorum. Federasyonu yönetme anlayışının bizden farklı olması, kulüplerle ilişkilerin olmaması, ilişki yönetimi konusunda ciddi problemler yaşanıyor olması, kulüplerin federasyona tepki göstermesine neden oluyor. Biz görevi alırsak, bu konuda problem yaşayacağımızı düşünmüyoruz. Kulüplerimiz, federasyon başkanı ve yöneticilerini göremediklerini, görüşemediklerini, paylaşamadıklarını söylüyorlar. Bir çok konuda sorunları da oluyor. Bunlarla ilgili karar verici merciyle görüşemediğiniz zaman sert tepkilerin olmasından doğal bir şey olamaz"

Lutfi Arıboğan, Demirel döneminde yapılan başarılı ve başarısız hizmetler olduğunu ifade ederek, başarılı olarak yorumlanan bölümleri takdir ettiklerini, başarısız olarak görülen bölümlerin de daha iyi yapılması için göreve talip olduklarını belirtti.

Turgay Demirel'in şu anda Türkiye'yi Avrupa'da temsil ettiğini hatırlatan Arıboğan, "Genel kurulumuz bize bu görevi tevdi ederse, hem şahsım hem de federasyon olarak görevimiz Turgay Demirel'e uluslararası görevinde destek olmaktır. Görevini daha sağlıklı yapabilmesi için federasyon olarak destek olmamızın dışında herhangi bir misyonumuz olamaz. Türkiye'nin ve Türk sporunun uluslararası düzeyde güçlenmesi için bu dayanışma ağının önemli olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.


Lutfi Arıboğan, göreve geldiğinde merkezinde kulüplerin olduğu bir yönetim anlayışı benimseyeceğini söyledi. Seçim çalışmaları kapsamında Türkiye'nin dört bir yanını dolaşarak basketbol paydaşlarıyla bir araya geldiğini vurgulayan Arıboğan, "Merkezinde kulüplerin olduğu, onların yönettiği, kararların her aşamasında olduğu, hem basketbolun ekonomisini büyütmek adına hem de oluşturulan ekonomiyi adil paylaşmak adına kulüplerin çok etkin olduğu bir yönetim tarzı düşünüyorum" dedi.

Arıboğan, bir aya yakındır Türkiye'nin dört bir tarafını dolaştığını dile getirerek, "Federasyon paylaşımcılıktır. Orada adil olmak, hesap verebilir olmak, şeffaf olmak da en önemli şeydir. Bütün bunları kulüplerimiz ve ekibimle birlikte gerçekleştirebileceğimize inandığım için bu yola çıktık. Çok da iyi gidiyor. Kulüplerimizi ziyaret ediyorum, delegelerimizle bir araya geliyorum. Yerel yöneticilerimizle görüşüyorum. Projelerimizin gerçekleştirilmesinde ve büyütülmesinde onlardan da katkı alıyorum. Başkan adaylığım konusunda da desteklerini alıyorum" ifadelerini kullandı.


TBF Başkan Adayı Arıboğan, kulüplerin birçok sorunu olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: "İlk sorun, hepsi sistemin dışına itildiğini düşünüyor. En önemli sorun bu. Alınan kararları sürpriz olarak buluyorlar. Gelişmelerden haberdar olmuyorlar. İkincisi finansal ve ekonomik konulardaki paylaşımın olmaması. Gelirlerle ilgili bilgileri yok. Kendilerine bilgi verilmediğini düşünüyorlar. Gelirlerin dağıtımıyla ilgili kriterler konusunda bilgileri yok. Bu konuda rahatsızlar. Şeffaf olunmadığını düşünüyorlar. Diğer konu hakemlerimizle ilgili şikayetleri var ama bu şikayetler kişisel değil. Belli isimlerden şikayet etmiyorlar ya da belli bir takımı tutuklarını iddia etmiyorlar. Hakemlerin eğitimlerinin ve morallerinin eksik olduğunu düşünüyorlar. Hakemlerin maddi ve manevi olarak desteklenmesi gerekiyor. Orta vadede mutlaka profesyonel hakemliğe geçilmesi gerekiyor. Temel sorunların bunlar olduğunu saptadım."


Lutfi Arıboğan, başkanlığa seçildiği takdirde özellikle liglerle ilgili çok önemli projeleri hayata geçireceğinin altını çizdi.

Bütün ligleri ayrı bir marka olarak konumlandıracaklarını, ayrı bir ürün olarak değerlendireceklerini belirten Arıboğan, "İsimleriyle, logolarıyla, kupalarıyla, maç formatlarıyla, takım sayılarıyla, renkleriyle her ligimiz ayrı bir ürün olacak ve bu şekilde pazarlanacak. Bunun çok önemli bir hamle olacağını düşünüyorum. İyi dizayn edilmiş bu organizasyonların, gelirleri artırma konusunda çok önemli olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Arıboğan, sponsorluk gelirlerinin artırılması, liglerin isim haklarının satılması, yayın hakkı gelirlerinin yeniden dizayn edilerek attırılması gibi önemli projelerinin bulunduğunu vurgulayarak, basketbolun çok daha yüksek değerde pazarlanacağını düşündüğünü, en çok zaman harcayacakları konulardan birinin de basketbolun ekonomisini büyütmek olacağını ifade etti.

Kulüplerden alınan katılım payı, lisans ve tescil bedelleri gibi uygulamaların kaldırılacağını anlatan Arıboğan, "Federasyonunun hukukunun dizayn edilmesinde de önemli bir hamle yapacağız. Federasyonun hukuki olarak birçok problemi var. Ana statüden başlayarak diğer bütün yönerge ve talimatların yapılmasına kadar geniş bir hukuki çalışmamız olacak" şeklinde konuştu.


Lutfi Arıboğan, sistemin merkezinde kulüplerin yer aldığı lig birlikleri projelerini hayata geçireceklerini anlatarak, kulüplerle birlikte karar alacaklarını, şehirlerin ve bölgelerin hep birlikte temsil edildiği bir basketbol senatosu kuracaklarını söyledi.

Türkiye'nin basketbol potansiyeli olduğunu ancak yaygınlık sorunu bulunduğunu belirten Arıboğan, altyapılara çok değer verdiklerini çocukların geleceğini kurtarmak adına birçok proje gerçekleştirmek istediklerini belirtti

Arıboğan, basketbolda Türkiye'nin kamu diplomasisini yardımcı olacak projeleri uygulamaya geçirmeyi hedeflediklerini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Basketbolun toplumumuzda birleştirici bir etkisi olduğuna inanıyoruz. Bu birleştirici etkinin, Türkiye'nin bölgesel ve şehir olarak temsil edildiği basketbol senatosuyla olacağını, sonra da bunun tüm topluma yayılacağını hayal ediyoruz. Basketbolunun bu birleştirici etkisi, en çok ihtiyacımız olan toplumsal barışa çok büyük katkıda bulunacaktır. Onun dışında uluslararası düzeyde de kamu diplomasisine çok önemli katkısı olacak. Çünkü dünyada bir çok ürün markalaşırken, ülkeler de markalaşıyorlar. Ülkeler ideolojilerini, güçlerini, mesajlarını, imajlarını spor üzerinden veriyorlar. Bu anlamda Türkiye'nin imajını ve uluslararası alanda gücünü artırabilmesi için basketbolun önemli bir araç olduğunu düşünüyorum. Bunları da gerçekleştireceğimize inanıyorum."


TBF Başkan Adayı Lutfi Arıboğan, kulüplerin sponsorlarla birlikte yaptığı yatırımlarla uluslararası alanda kazanılan önemli başarılar olduğunu ifade ederek, "Uluslararası alanda gücümüzün yeterli olduğunu düşünmüyorum. Hem FIBA hem de ULEB ile ilişkilerimizi yeniden düzenlememiz gerekiyor. Buralarda çok sıkı ilişkiler kurmamız lazım. Türk basketbolunun uluslararası düzeyde bir ilişki yönetimi problemi olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda da çok önemli katkılarımız olacağına inanıyorum" diye görüş belirtti.

Basketbol yöneticiliği döneminde hem FIBA hem de Avrupa Ligi ile önemli ilişkiler kurduğunu dile getiren Arıboğan, "Türkiye uluslararası organizasyonlara uzak kalamaz. Bugün Avrupa Ligi ile ilişkiler konusunda Türk basketbolunun bir eksiği olduğunu düşünüyorum. Kuruluşunda aktif olan grubun içinden biri olarak Avrupa Ligi ile ilişkilere önem veriyorum. Görev bize verilirse, Türkiye'de bir Avrupa Ligi ve ULEB ofisinin kurulması için gerekli girişimleri yapıp, bunu da gerçekleştireceğimizi düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Lutfi Arıboğan, Türkiye Futbol Federasyonu'nda 8 yıl yöneticilik yaptığını ve hiçbir kulüple sorun yaşamadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Zaman zaman bazı yanlış anlaşılmalar olabilir. Bu konuları da son derece olgun karşıladım. Hiçbir kulüple problemim yok. Bu görev bize verilirse, gelecekte de hiçbir problemin olacağını düşünmüyorum. Zaten bütün kulüplerimiz de mücadele ettikleri branşlarda iyi şeyler yapmak istiyorlar. Sporun içinde zaman zaman bir takım provokatif konuşmalar olabiliyor ama biz bunlara karşılık göstermeyiz. Çünkü biz spora hizmet etmek, basketbolu büyütmek istiyoruz. O nedenle hiçbir sorun olacağını düşünmüyorum çünkü temel amaç kulüplerimiz için de federasyon için de basketbola hizmet etmek."

Lutfi Arıboğan, başkanlık seçiminde rakibi olan Harun Erdenay ile uzun yıllar birlikte çalıştığını belirterek, "Harun benim çok sevdiğim bir kardeşim" dedi.

Harun Erdenay'ın sporculuğunda teknik işlere daha meraklı olduğunu anlatan Arıboğan, "Yöneticiliğe, teknik adamlığa ilgisi olan sporcuları fark edersiniz. Daha sonra milli takımın teknik menajerliğini yapıyordu. Bu dönemde böyle bir görevi düşünmüş, takdir ediyorum. Aslında bu görevi onunla birlikte yapmayı tercih ederdim. Kendisinin hem kişiliğini hem karakterini bildiğim için genel kurulumuz bu görevi bize verirse, Harun'un Türk basketboluna bizimle birlikte katkıda bulunması için gerekli hamleyi yapacağımı duyurmak isterim" ifadelerini kullandı.

Lutfi Arıboğan, A Milli Basketbol Takımı'nın büyük bir potansiyele sahip, Avrupa'nın en iyi milli takımı olduğunu düşündüğünü kaydetti. Milli takım düzeyinde şampiyonluğun dışında bir dereceyi hayal edemediğini aktaran Arıboğan, "Bu konuda iddialı konuşuyorum ayrıca bizim bundan sonrası için telaffuz edeceğimiz hedeflerin, katıldığımız bütün uluslararası şampiyonalarda ve olimpiyatlarda şampiyonluk olduğu mesajını vermek istiyorum. Milli takımın bir araya gelmesinde, takım olmasında, takım ruhu oluşturmasında ve hedefe konsantrasyonu konusunda önemli idari eksikliklerin olduğunu düşünüyorum. Süratle bu eksiklikleri kapatacağız" şeklinde konuştu.

Arıboğan, kendisi aleyhine yapılan haberlerin de bir algı operasyonu olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: "Benimle ilgili bir olumsuz algı operasyonu yapılmış ama bu algı operasyonunun çok amatörce olduğunu düşünüyorum. Çok da ilgilenmiyorum. Geldi geçti, gereken tedbirler alındı. Son üç haftada basketbol ailesinin bana gösterdiği teveccühün belli kesimlerde bir tedirginlik yarattığını düşünüyorum. Bu anlamda herhangi bir karşılık vermem söz konusu değil. Bu tarz etik dışı davranışların sporda olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu tarz etik dışı davranışlara biz dahil olamayız. Ben basketbolda herkesin şikayet ettiği kiri pası temizlemeye geliyorum, o kirin pasın parçası olamam." 




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER GENEL HABERLERİ
Detay Sağ 1 - 300x300 (google)
Köşe Yazarları
Çok Okunan Haberler
Detay Sağ 2 erboy  - 300x250