Kampın olumlu geçtiğini söyleyen Sarıca, “İki hafta önce Çeşme’de başlayan hazırlıklar buraya iyi yansıdı. Özellikle oyuncuların vücut olarak daha hazır geldiklerini görüyoruz. Oyuncuların buradaki iyi niyetli tutumları da bence önemli. İdmanlar kolay değil, ağır geçiyor. Vücudun ne kadar hazır olursa olsun, kafa yapın da önem kazanıyor. Oyuncular gayret gösteriyor ve hazırlıklar günbegün daha iyi şekilde ilerliyor,” diye konuştu.
Kampın başından beri tam kadro olarak çalışamamanın hazırlıkları yavaşlattığını belirten Ufuk Sarıca, tamamlanması gereken eksikler olduğunu da dile getirdi. Fakat Sarıca’ya göre takımın birlik içinde olması önemli bir avantaj: “Ama tabii daha çok eksiğiz. Geçen bir haftalık süreçte, 6-7 oyuncunun sakatlıklarından dolayı dönem dönem tam olarak antrenman yapamaması hazırlıkları yavaşlatmış durumda. Ama bu kamp sonrasında oynayacağımız hazırlık maçları var. Maç dönemleri daha önemli olacak. Ayrıca şu an kalabalığız. Herkes idmana çıktığı zaman 20 kişi oluyoruz. 20 kişiyle antrenman yapmak çok kolay değil.
“Ana prensipleri oturtmaya çalışıyoruz. Şu an için bir sıkıntımız yok. Oyuncuların birlik ve beraberlikleri, milli takımda önemli bir etken. İlerleyen günlerde, özellikle Dünya Şampiyonası sırasında, takım olma yolunda onların gösterdiği bu çaba ve iyi niyet bizim için önemli bir avantaj olacak.”
A Milli Erkek Takımı Yardımcı Antrenörü Ufuk Sarıca, İstanbul’daki çalışmaların ardından takımın daha hazır duruma geleceğini söylüyor: “Bugünü de sayarsak burada üç günümüz kaldı. Takım stratejisini yerleştirme yolunda ilerliyoruz. Temel prensipleri, özellikle teknik anlamda hücumda ne oynayacağımızı, savunmayı nasıl yapacağımızı oturtmaya çalışıyoruz. Buradaki süreç tam olarak yeterli olmayacak elbette. Sonuçta burada sabahları fizik-kondisyon üzerine çalışıyoruz. Bunun devamında Belçika’da hazırlık maçı oynayacağız, sonra İstanbul’da 4-5 günlük çalışma sürecimiz var. Onları da kattığımız zaman daha iyi duruma geleceğimizi düşünüyorum.”
Oyuncuların robot olmadığını vurgulayan Ufuk Sarıca, iletişimin ve diyalog kurmanın antrenörlüğün önemli bir parçası olduğunu düşünüyor: “Yaptığımız işin iletişim işi olduğuna inanıyorum açıkçası. İster kulüp takımlarında profesyonel anlamda olsun ister milli takımda daha manevi anlamda olsun, oyuncular birer robot değiller. Bazen sinirlendiğiniz, kızdığınız anlar da oluyor; ama oyuncu-‘coach’ ilişkisinin sınırlarını da elbette belirleyerek oyuncularla bu tip bir diyaloğa geçerseniz, onlara kendinizi anlatmanız mümkün oluyor. Sıkıntılı zamanlarda onlardan daha fazla performans almanız, fedakarlık almanız veya mantalite olarak onların sizin düşüncelerinize uygun davranmaları daha kolay oluyor.”
Yapılan işe duyulan saygının başarıyı getireceğine inanan Sarıca, mücadele etmenin de iyi sonuçları getireceğini ifade ediyor: “Kazanmaya güdümlü bir oyun oynuyoruz, bu bir gerçek. Ama insanlar birbiriyle oynamaktan daha fazla zevk alırsa, birbirine aynı şekilde saygı duyarsa başarıyı yakalamak daha kolay olur. Sevgi tabii ki önemli bir şey; ama herkes birbirini sevmeyebilir, sevemeyebilir. Buradaki 20 kişinin de ayrı ayrı karakteri var. Teknik ekibi de sayarsanız 30-35 kişilik bir ekibiz. Yaptığımız işe saygının, hem saha içindeki hem saha dışındaki saygının sınırlarını iyi çizebilirsek, başarıya daha iyi gidebileceğimize inanıyorum.
“Son dönemlerde başarı grafiği biraz düşen bir milli takımımız var. İnsanların dışarıdan seyrederken daha çok sahipleneceği bir milli takım haline gelmemiz lazım. Burada tabii oyunculara büyük görev düşüyor. Sahada o mücadeleyi vermek, her zaman kazanmaya aday olmak bence çok önemli. Sahada her top için, her maç için sonuna kadar oynamak çok önemli. Bunları yapabilirsek zaten sonuçlar da bence gelecektir.”
Çok yetenekli oyunculara ve çok iyi antrenörlere sahip olmamıza rağmen basketbol ekolü olamadığımızı düşünen Ufuk Sarıca, ülke olarak bunu başarmayı hedeflememiz gerektiği kanısında: “Her sene şampiyon olamayabilirsiniz; ama hep madalyaya aday bir ülke, bir ekol olabilmeliyiz. Bu konuda biraz geç kaldık. Ülke olarak oyuncu anlamında çok yetenekliyiz. Bence çok iyi ‘coach’larımız var. Her şeyimiz var, ama bir ekol değiliz bence. Bu ekolü yerleştirmek, bu istikrarı sağlamak lazım. Bunu başarabilirsek, ileriki nesillere de daha büyük ufuklar açılacaktır.
“Bugün milli takımda biz varız yarın başkası olabilir. Kim gelirse gelsin, bir sistem olursa onun üzerine koymak daha kolay olacak. Ülke olarak bunu amaçlamalıyız."
ANADOLU EFES'TEN YENİ BİR BOMBA...
Türkiye Basketbol Ligi 2019-2020 sezonu Puan Durumu
Bostanlıspor'dan ücretsiz basketbol okulu
U18 Erkekler'de Türkiye Şampiyonu Anadolu Efes
Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi 2017-2018 sezonu puan durumu
Antalya'da U14 şampiyonları belli oldu
TBL 2015-2016 Sezonu Puan Durumu
